Giresun, son dönemde yaşadığı sel felaketi ile gündeme geldi. Bölgede meydana gelen yoğun yağışlar, aniden yükselen su seviyeleri ve toprak kaymaları, pek çok insanı etkiledi. Sel, sadece doğal bir afet olmanın ötesinde, bölgenin ekonomik, sosyal ve psikolojik yapısını da derinden sarstı. Dağılan aile düzenleri, zarar gören tarım arazileri ve altyapı sorunları gibi birçok faktör, Giresun'da yaşamı olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan bu felaket, toplumun dayanıklılığını, afet yönetim sistemlerinin ne kadar etkili olduğunu sorgulatacak durumlar meydana getirdi. Giresun'daki sel felaketi, bölge halkının yaşadığı zorlukların ve kayıpların boyutunu açık bir şekilde gözler önüne serdi.
Sel felaketi, Giresun'un ekonomisi üzerinde büyük bir etki yarattı. İş yerlerinin kapanması, üretimin durması ve tarım ürünlerinin tahrip olması, ekonomik kayıpları beraberinde getirdi. Bu durum, hem ailelerin insektif gelirlerini etkiledi hem de bölgedeki ticari hayatı olumsuz yönde sarstı. Uzmanlar, ekonomik kayıpların yıllar içinde telafi edilmesinin zor olacağını belirtiyor. Özellikle küçük işletmelerin zarar görmesi, esnafın ayakta kalmasını zorlaştırıyor.
Ayrıca, sel sonrası devlet desteklerinin yetersiz olması ve hızlı bir şekilde zararların telafi edilmemesi, bölgede ekonomik bunalımı derinleştiriyor. Birçok aile, sel sularının getirdiği kayıplarla başa çıkmak için borç almak zorunda kalıyor. Dolayısıyla, Giresun'un ekonomisine olan bu olumsuz etki, gelecekte de hissedilmeye devam edecek gibi görünüyor. Ancak bu durum, aynı zamanda devletin afet yönetim sistemini gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Giresun'da yaşanan sel felaketi, mevcut altyapı sorunlarını daha da belirgin hale getirdi. Yağışlar sonrası su taşkınları, yolların kapanmasına ve ulaşımın aksamasına neden oldu. Yerel yönetimler, sel öncesi altyapı eksiklikleri ile başa çıkmakta zorlandı. Bu durum, toplumun günlük yaşantısını olumsuz etkiledi. Özellikle acil durumlarda ulaşım imkanlarının kısıtlı olması, hayat kurtarıcı hizmetlerin sağlanmasını engelliyor.
Altyapı eksiklikleri aynı zamanda, gelecekteki doğal afetlere karşı hazırlıksız olma riskini artırıyor. Giresun'daki yağmur drenaj sistemleri, aşırı yağışları karşılayacak kapasitede değil. Bu nedenle, yağışların yoğun olduğu dönemlerde benzer felaketlerin yaşanması kaçınılmaz hale geliyor. Uzmanlar, Giresun'da sürdürülebilir bir altyapı sisteminin oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Kentin geleceği için kalıcı çözümler geliştirilmesi hayati önem taşıyor.
Sel felaketi, Giresun'un tarım alanlarını da büyük ölçüde etkiledi. Özellikle fındık, çay ve diğer tarım ürünleri, su baskınlarından dolayı ciddi zarar gördü. Tarım arazilerindeki su seviyesinin yükselmesi, toprak erozyonuna ve bitki köklerinin çürümesine yol açtı. Bu durum, gelecekteki ürün verimliliğini tehlikeye atıyor. Çiftçiler, yaşanan zararlar karşısında büyük bir çaresizlik içinde kalıyor.
Ayrıca, tarım sektöründeki bu olumsuz etkiler, bölge ekonomisinde büyük bir daralmaya neden oluyor. Giresun'un tarım ürünlerinin değer kaybetmesi, çiftçilerin borçlarını ödeyememesi anlamına geliyor. Bu durum, köylerden kente göçü hızlandırarak bölgenin demografik yapısını da değiştirebilir. Dolayısıyla, tarım arazilerinin korunması ve bu alanlarda sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi oldukça önemlidir.
Giresun'daki sel felaketinin toplumsal psikolojik etkileri de son derece derin oldu. İnsanlar yaşadıkları kayıplar ve belirsizliklerle başa çıkmakta zorlanıyor. Felaket sonrası, evlerini, tarlalarını ve iş yerlerini kaybeden aileler büyük bir travma yaşıyor. Geri dönüşü zor olan bu travma, insanların psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Özellikle çocuklar, bu tür olaylar karşısında daha hassas hale geliyor.
Bununla birlikte, toplumsal dayanışmanın önemi bu dönemde bir kez daha ortaya çıkıyor. Komşular, arkadaşlar ve aile üyeleri arasında yardımlaşma, yaşanan zorlukları paylaşmak ve dayanışma içinde olmak büyük bir güç katıyor. Psikolojik destek ekiplerinin bölgeye gönderilmesi, insanların duygusal olarak iyileşmelerine yardımcı olmaktadır. Bu tür desteklerin azalmaması, toplumsal yapının yeniden inşası açısından kritik bir öneme sahiptir.
Giresun'da yaşanan sel felaketi, hem doğanın gücünü hem de insan hayatının kırılganlığını gözler önüne serdi. Şu şartlar göz önüne alındığında, toplumun yeniden iyileşmesi için gereken adımlar bir an önce atılmalıdır. Giresun'un geleceği, bu tür olaylara karşı hazırlığı ile doğrudan ilişkilidir.